STAD TARİHİ
İzleyen tarihlerde, 25'er metrelik 2 kapalı tribün 50'şer metreye uzatıldı. Lokal olarak kullanılan binanın çatısı yenilendi. Büfe, soyunma odaları ve duşlar eklendi. Bu sırada ödeme zorluğuna düşülünce, stat gelirlerine maliyece haciz konuldu.
Futbola, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra artan ilgi, İstanbul'a bir büyük stat daha yapılmasını gerektirdi. Bu bağlamda bugün Beşiktas İnönü Stadyumu adındaki Mithat Paşa Stadı'nın yapımına başlandı. Aynı dönemde Fenerbahçe de kendi stadının büyütülmesi ihtiyacını hissetti. Devletten istenen mali yardıma, stadın mülkiyetinin Fenerbahçe'de olduğu yanıtı geldi. Bir sonuç alınamaması üzerine Fenerbahçe, bir eşya piyangosu daha düzenledi. 300.000 adet olan ve 1 liradan satılan biletler 22 Ekim 1947 tarihinde satışa çıkarıldı. Ancak çeşitli sorunlar yaşandı ve yalnızca 150.000 bilet satılabildi. Buradan elde edilen gelir ise 85.000 lira oldu. İzleyen günlerde, beton tribünün harcı Vali Lütfü Kırdar tarafından atılmış ve vali, kulübe belediye bütçesinden 50.000 lira yardım vaat etmiştir. Stadın kuzey kısmında 27 basamaklı ve yelpaze şeklindeki ilk beton tribün, Amaç İnşaat Şirketi tarafından 3 ayda tamamlandı. Bu inşaat 70.000 liraya mal oldu. Bu süre içinde yardım sözü, arttırılarak tekrarlanıyordu. İlk tribünün inşaatı bitiminde, tesisatı kaldırmadan doğu tarafına geçilmek istendi. Ancak kulübün bunun için parası yoktu. Sözü verilen yardımlar istendi ancak sonuçsuz kaldı. Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, sahayı ipotek ederek Yapı ve Kredi Bankası'ndan 100.000 lira temin etti. Proje 15 yerine 30 basamaklı bir tribün için değiştirildi. Bu nedenle doğan 70.000 liralık fiyat farkı (130.000 yerine 200.000 lira), belirsiz bir zamanda tahsil edilmek suretiyle Amaç İnşaat Şirketi tarafından üstlenildi. İnşaat yapılacak kısımdaki 5 basamaklı ahşap tribün söküldü ve 6 Ağustos 1948 tarihinde temel atıldı. İnşaat 6 ay sürdü ve bitirilen tribünlerin açılışı Vali Lütfü Kırdar tarafından 13 Şubat 1949 tarihinde yapıldı. Yeni Fenerbahçe Stadı 25.000 kapasiteli modern bir stattı ve aynı dönemde Türkiye'deki en yüksek kapasiteli stat olmuştu. Ankara 19 Mayıs Stadı 12.000, Mithat Paşa Stadı ise 15.000 kişilik kapasiteye sahipti. Vaat edilip alınamayan yardımlar, bankaya ve Amaç İnşaat Şirketi'ne olan borçlar, kulüp yöneticilerini kara kara düşündürüyordu. 1950 yılına 180.000 lira borçla girildi. Oysa kulübün bütçesi zaten 160.000 liraydı. 17 Haziran 1950 tarihinde Fenerbahçe, Milli Küme Şampiyonu sıfatıyla, Türkiye Birincisi Göztepe'yle Başbakanlık Kupası maçı için Ankara'da bulunuyordu. Dönemin genel kaptanı Rüştü Dağlaroğlu, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a, içinde bulundukları mali sıkıntıdan bahsetmiş ve yardım sözü almıştı. Ancak yardım sözü yine havada kaldı. Borç bir türlü ödenemiyordu. Yapı ve Kredi Bankası'na olan borç 77.000 liraya indirildiğinde, bankanın alacağının tahsili için İstanbul 2. İcra Dairesi'nin 17 Ocak 1951 tarih ve 255 sayılı ihbarnamesiyle, 760.000 lira biçtiği Fenerbahçe Stadı'nı satışa çıkarması, stadın kapısına "satılık" ilanı astırması, yönetim kurulunu çok zor bir durumda bırakmıştı. 1951 yılında Rüştü Dağlaroğlu, Beden Terbiyesi Genel Müdürlügü'ne yaptığı bir başvuruyla, 25.000 lira yardım istedi. Bu isteğini belirten dilekçede, vaat edilip yerine getirilmeyen yardımlardan, Fenerbahçe Stadı'nın Türkiye'nin en büyük stadı olmasından bahsedilmişti. Bu etkili başvuru sonucunda Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü, istenen 25.000 liralık yardımı doğrudan Yapı ve Kredi Bankası'na yatırmış, bankayla kalan borç için anlaşma sağlanmış ve borç 28 Haziran 1952 tarihinde kapatılmıştır. 19 Eylül 1982 tarihinde Altay maçıyla açılan stadımızın kapasitesini arttıracak proje, Aziz Yıldırım'ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. Bu projeye göre numaralı, maraton ve açık tribünler yıkılarak yeniden yapılacaktı. Yıllardır önlerine gelen sütun nedeniyle maç seyretmekte sıkıntı çekilmekteydi. Yeni projeye göre stadın tamamının üstü kapatılacak ancak sütun yerine, tribünleri birleştiren yerlere 4 adet kule dikilecek ve çatı bu kuleler üzerine oturtulacaktı. Yapılması planlanan stadyum, bir futbol stadyumu olarak tasarlanmıştı. Üstünün tamamen kapanması ve futbol sahasının etrafındaki koşu pistinin kaldırılması sayesinde akustik düzelecek. 1999-2000 sezonunda inşaat ilk olarak "Yeni Açık" diye adlandırılan, Kurbağalıdere tarafındaki tribünün yıkımıyla başladı. Bu tribünün yıkılmasından sonra yönetim, yapım için sponsor arayışına girdi. Migros'la yapılan anlaşmaya göre tribün bu firma tarafından yaptırılacak, yapılacak binanın alt katında açılacak mağaza Migros tarafından işletilecek ancak satışlardan belli bir pay da Fenerbahçe Spor Kulübü'ne aktarılacaktı. 1999-2000 sezonunda inşaatı başlayan tribün inşaatı, liglerin tatile girmesiyle hızlandı ve 2000-2001 sezonunda Fenerbahçe'nin evinde oynadığı ilk maç olan İstanbulspor maçına yetiştirildi. Stat kapasitesi bu maçta 30.000 kişiye yükselmişti. Aynı sezon içinde diğer tribünün de yıkılma işlemi başladı. Bu sefer sponsor olarak Telsim ile anlaşıldı. Buna göre inşaat mayıs ayına kadar bitirilecek, giriş ve birinci kattaki mağazaların kullanım hakkı 8 yıllığına Telsim'e verilecekti. Bu süre bitiminde ise Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetimi bu binaya taşınacaktı. İnşaat hızlı bir şekilde tamamlanarak 6 Mayıs 2001 tarihinde Galatasaray'la oynanacak lig maçına yetiştirildi. Bu karşılaşmada İstanbul seyirci ve hasılat rekoru kırıldı. Artık stadımız 42.000 kişilik kapasiteye ulaşmıştı. |
Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!
Bilgi Güçtür Paylaştıkça Büyür !!!